Babalar ve Kızları
1 sayfadaki 1 sayfası
Babalar ve Kızları
[0 yaşında Baba : Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçük şey benim kızım mı?Gözleri de bana ne kadar çok benziyor.
Kızı : Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek.
5 yaşında
Baba : Prensesim benim, güzel kızım. Söyle bakalım baban sana ne alsın?
Kızı : En çok babamı seviyorum. Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.
10 yaşında
Baba : Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?
Kızı : Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim. Babam bu ay harçlığımı arttırır mı?
15 yaşında
Baba : Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım.
Kızı : Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?
20 yaşında
Baba : Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten. Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor.
Kızı : Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor.Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli? Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!
25 yaşında
Baba : Bir gün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi.Şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terkediyor.
Kızı : Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor. Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o.
30 yaşında
Baba : Çok az görüşüyoruz. Daha sık biraraya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...
Kızı : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Haftasonu onlara süpriz yapmak en iyisi.
40 yaşında
Baba : Kızım, benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor. Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim. Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor. Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim.
Kızı : Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor.Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım.
45 yaşında
Baba : Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum.
Kızı : Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim. İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah'ım onu benden alma!
50 yaşında
Baba : Dünyada mutlu kal kızım !
Kızı : Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım.Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. Ve hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben,arada sırada işaretler yolla mesela. Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?
55 yaşında
Kadın : Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım.Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum.Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu?
Binlerce gözüyle, boşluktaki adam uzanır, düşsel bir incelikten onu kendi gecesine alır...
Kızı : Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek.
5 yaşında
Baba : Prensesim benim, güzel kızım. Söyle bakalım baban sana ne alsın?
Kızı : En çok babamı seviyorum. Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.
10 yaşında
Baba : Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?
Kızı : Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim. Babam bu ay harçlığımı arttırır mı?
15 yaşında
Baba : Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım.
Kızı : Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?
20 yaşında
Baba : Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten. Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor.
Kızı : Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor.Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli? Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!
25 yaşında
Baba : Bir gün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi.Şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terkediyor.
Kızı : Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor. Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o.
30 yaşında
Baba : Çok az görüşüyoruz. Daha sık biraraya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...
Kızı : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Haftasonu onlara süpriz yapmak en iyisi.
40 yaşında
Baba : Kızım, benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor. Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim. Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor. Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim.
Kızı : Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor.Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım.
45 yaşında
Baba : Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum.
Kızı : Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim. İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah'ım onu benden alma!
50 yaşında
Baba : Dünyada mutlu kal kızım !
Kızı : Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım.Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. Ve hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben,arada sırada işaretler yolla mesela. Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?
55 yaşında
Kadın : Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım.Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum.Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu?
Binlerce gözüyle, boşluktaki adam uzanır, düşsel bir incelikten onu kendi gecesine alır...
hayal- Mesaj Sayısı : 548
Kayıt tarihi : 20/04/09
Yaş : 51
Nerden : bln
Herkes "BABA" Olamaz Ki...!
Herkes "BABA" Olamaz Ki...!
... Her erkek bir is sahibi olabilir..! Az-cok demeden, evini
gecindirebilecek kadar para kazanabilir.
Arkadaslari olabilir... Kendisine guvenen... Kendisinin de onlara
guvendigi...
Akrabalari olabilir... hic incitmedigi... hic ihmal etmedigi...
Sozu sohbeti keyifli olabilir. Meslek hayatinda DA basarili...
Kim varsa etrafinda, kirmamak icin, onlara "hayir" dememek icin
kosusturabilir...
Aksama kadar bircok kisinin sikintisiyla ugrasabilir. İki lokma ekmek
goturebilmek icin evine, kendisini cok yorabilir...
Sosyal ortamlarda, sosyal aktivitelerde bol bol faaliyet yapabilir...
Sevdigi takimin hicbir macini kacirmayabilir... alinan yenilgiler
icin
gunlerce kafa yorabilir...
Evlatlarinin gelecegi icin turlu yatirimlar yapabilir...
Onlara her seyin en iyisini, en kalitesini almak icin kendisini
Paralayabilir...
Ozel okullara yollayabilir... ozel hocalar tutabilir...
Cocuklarina nasihat etmek icin "Aferin... akilli ol... Benim gibi
sikinti
cekme... calis, Adam ol... Ezdirme kendini" diyebilir...
vs...vs...
Her erkek bunlarin tumunu yapabilir......AMA her erkek "Baba" olamaz
ki...!
Cunku tum bu saydiklarim erkekleri "BABA" yapmaz ki...!...
Kucuk bir erkek cocugundan gelmis gecen gun bir soru... Diyor ki
Mailinde
"Mehtap Ablacim... Ben sizi hergun izliyorum... Siz kucukken sizin
babaniz
DA benim babam gibi eve AZ mi geliyordu...?"
Dusundum... babami dusundum... Kendimi dusundum... Bu minik kalbin
parmaklarindan dokulen satirlari dusundum.
Ne olabilirdi dokuz yasinda bir erkek cocuguna bunu soyleten?
Babasina
Hasret, AMA bir O kadar DA babasiyla bir olmak istemesini, yasamin
Kaygan
Zemininde harekete geciren...
Baba olmak nasil bir sey biliyor musunuz sevgili okurlar...?
Baba olmak, dibi azgin sularla dolu bir gol uzerinde, soguk havalarin
da
Etkisiyle buz tutmus bir kaygan zeminde, dusup basini carpmayacak
Kadar
basarili bir kosucu... Buzu kirmamayi basaracak kadar hassas
Hareketlerle
yurumeyi bilen bir dengeleyici... Ve tum bu kosusturmalarin arasinda
da
Elindeki kendisine emanet edilmis minik kalplere, babaligin nasil bir
sey
oldugunu yasatabilecek ve onlari hayata guvenle hazirlayabilecek
Kadar
donanimli olabilmeyi basarmaktir.
Oyle bir hayat ki... Sizi azgin sularda bogulmadan yasamanin bir
Yolunu
Bulmaya zorluyor... tum bu zorlantilarin arasinda DA olan
cocuklarimiza
Oluyor.
Cocuklar icin baba, bilincalti surecleri acisindan ve terapotik bir
Dille
soylemem gerekirse "KAHRAMAN"dir. Bilincaltinin gizli kahramanlari
babalarimizdir.
Baba yanimizdaysa, korkmayiz...
Baba yanimizdaysa guvendeyiz...
Peki ya baba yanimizda degilse...?
Babanin olmadigi yerlerde anneler devreye giriyor sevgili beyler...!
"Canim yabanci degil ya... O DA annesi... Benim yerime ilgilensin..."
Diyerek kendinizi kurtaramazsiniz. Cunku annenin karsiladigi duygusal
Beslemeyle, babanin karsiladigi duygusal beslemeler son derece
farkli.
Baba, "ozguven, guc, kuvvet, yasam karsisinda guclu olma" duygularini
Beslerken; anneler "merhamet, vicdan" duygularinin olusmasina neden
Oluyor.
Baba iliskisi yeterince gelismemis cocuklarda ozguven sorunuyla
karsilasirken; annesiyle yeterince duygusal iliski gelistirememis
cocuklarda DA merhamet duygulariyla ilgili zorlantilar oldugunu
goruruz.
Babanin duygusal iliski kurmadigi, konusmadigi, sohbet etmedigi,
evladiyla
yakin ve sicak iletisim kurmadigi durumlarda, babayla yeterince
Muhatap
Olamayan cocuklarda, anneden gelen duygular agir basmaya baslar.
Size garip gelebilir AMA hic dikkat ettiniz Mİ? onceden sokakta kavga
Eden
cocuklar, birbirlerini tehdit ederken: "Seni babama soyluyceemmmm..."
Derlerdi.
Son donemlerde bu sozun yerini NE aldi...? Evet bildiniz...
"Seni anneme soyluyycemmm..."
Ozellikle erkek cocuklar icin "anneye soyleme" durumu bence
Tehlikeli.
Neden...?
Birincisi; babanin, yasamin bir parcasi olmamasina isaret eder.
İkincisi; erkek cocugun, baba figuruyle yeterince muhatap
olmamasindan
dolayi, yani ozdesim kuracagi, benzemeye calisacagi bir yakin baba
iliskisi
olmamasindan dolayi, anneyi "benzeme nesnesi" olarak kullanmaya
baslamasi
anlamina gelir.
...NE demek bu "anneyi benzeme nesnesi olarak gormeye baslamasi"
Durumu?
Annelere benzeyen erkek cocuklarin cogalmasi demek...! Bu tehlikeli
Sevgili babalar.
Dikkat ediyor musunuz? Son on yildir duygusal, her seye aglayan,
Olaylar
karsisinda asiri duygusal tepkiler veren delikanlilarin sayisinda
cogalma
Oldu. Universite ogrencisi genc erkekler, kendilerini "ben cok
duygusalim"
Diye tanimlamaya basladi. Halbuki bu ozellik, ayni yastaki kiz
cocuklarina
ozgu bir tavirdir. Herhangi bir zorluk oldugunda genel beklenti
kizlarin
uzulup aglamasi; erkeklerin de aglayan insanlari teselli etmesidir.
Ya
da
Olaya daha sagduyulu, daha akilci bir cerceveden bakmasidir.
Ne oldu DA isler bu noktaya dayandi?
Cok basit... Babalar, "baba" olamadilar...
Babalar, erkek evlatlarina ve kiz evlatlarina yeterince yakin
davranmadilar.
Babalar, para kazanmanin, onlarin fiziksel ihtiyaclarini doyurmanin
Asli
gorevleri oldugu duygusunu uzerlerinden atamadilar.
Babalar, cocuklarinin, kendileri icin kazanacaklari paradan daha cok,
baba
iliskisine, babanin sarilip opmesine, babayla oturup uzun sohbetler
yapilmasina ihtiyac duyduklarini bir turlu goremediler.
Ve... ve... yasam kosullari agirlastikca... evlerdeki paraya endeksli
ihtiyaclar arttikca... babalarin daha fazla calisip daha fazla para
kazanmalari gerekti... ve bu madde, bu materyal, bu fiziksel ihtiyaca
dayali malzeme, onlarin "varliklarinin" yerini almaya basladi...
... Her erkek bir is sahibi olabilir..! Az-cok demeden, evini
gecindirebilecek kadar para kazanabilir.
Arkadaslari olabilir... Kendisine guvenen... Kendisinin de onlara
guvendigi...
Akrabalari olabilir... hic incitmedigi... hic ihmal etmedigi...
Sozu sohbeti keyifli olabilir. Meslek hayatinda DA basarili...
Kim varsa etrafinda, kirmamak icin, onlara "hayir" dememek icin
kosusturabilir...
Aksama kadar bircok kisinin sikintisiyla ugrasabilir. İki lokma ekmek
goturebilmek icin evine, kendisini cok yorabilir...
Sosyal ortamlarda, sosyal aktivitelerde bol bol faaliyet yapabilir...
Sevdigi takimin hicbir macini kacirmayabilir... alinan yenilgiler
icin
gunlerce kafa yorabilir...
Evlatlarinin gelecegi icin turlu yatirimlar yapabilir...
Onlara her seyin en iyisini, en kalitesini almak icin kendisini
Paralayabilir...
Ozel okullara yollayabilir... ozel hocalar tutabilir...
Cocuklarina nasihat etmek icin "Aferin... akilli ol... Benim gibi
sikinti
cekme... calis, Adam ol... Ezdirme kendini" diyebilir...
vs...vs...
Her erkek bunlarin tumunu yapabilir......AMA her erkek "Baba" olamaz
ki...!
Cunku tum bu saydiklarim erkekleri "BABA" yapmaz ki...!...
Kucuk bir erkek cocugundan gelmis gecen gun bir soru... Diyor ki
Mailinde
"Mehtap Ablacim... Ben sizi hergun izliyorum... Siz kucukken sizin
babaniz
DA benim babam gibi eve AZ mi geliyordu...?"
Dusundum... babami dusundum... Kendimi dusundum... Bu minik kalbin
parmaklarindan dokulen satirlari dusundum.
Ne olabilirdi dokuz yasinda bir erkek cocuguna bunu soyleten?
Babasina
Hasret, AMA bir O kadar DA babasiyla bir olmak istemesini, yasamin
Kaygan
Zemininde harekete geciren...
Baba olmak nasil bir sey biliyor musunuz sevgili okurlar...?
Baba olmak, dibi azgin sularla dolu bir gol uzerinde, soguk havalarin
da
Etkisiyle buz tutmus bir kaygan zeminde, dusup basini carpmayacak
Kadar
basarili bir kosucu... Buzu kirmamayi basaracak kadar hassas
Hareketlerle
yurumeyi bilen bir dengeleyici... Ve tum bu kosusturmalarin arasinda
da
Elindeki kendisine emanet edilmis minik kalplere, babaligin nasil bir
sey
oldugunu yasatabilecek ve onlari hayata guvenle hazirlayabilecek
Kadar
donanimli olabilmeyi basarmaktir.
Oyle bir hayat ki... Sizi azgin sularda bogulmadan yasamanin bir
Yolunu
Bulmaya zorluyor... tum bu zorlantilarin arasinda DA olan
cocuklarimiza
Oluyor.
Cocuklar icin baba, bilincalti surecleri acisindan ve terapotik bir
Dille
soylemem gerekirse "KAHRAMAN"dir. Bilincaltinin gizli kahramanlari
babalarimizdir.
Baba yanimizdaysa, korkmayiz...
Baba yanimizdaysa guvendeyiz...
Peki ya baba yanimizda degilse...?
Babanin olmadigi yerlerde anneler devreye giriyor sevgili beyler...!
"Canim yabanci degil ya... O DA annesi... Benim yerime ilgilensin..."
Diyerek kendinizi kurtaramazsiniz. Cunku annenin karsiladigi duygusal
Beslemeyle, babanin karsiladigi duygusal beslemeler son derece
farkli.
Baba, "ozguven, guc, kuvvet, yasam karsisinda guclu olma" duygularini
Beslerken; anneler "merhamet, vicdan" duygularinin olusmasina neden
Oluyor.
Baba iliskisi yeterince gelismemis cocuklarda ozguven sorunuyla
karsilasirken; annesiyle yeterince duygusal iliski gelistirememis
cocuklarda DA merhamet duygulariyla ilgili zorlantilar oldugunu
goruruz.
Babanin duygusal iliski kurmadigi, konusmadigi, sohbet etmedigi,
evladiyla
yakin ve sicak iletisim kurmadigi durumlarda, babayla yeterince
Muhatap
Olamayan cocuklarda, anneden gelen duygular agir basmaya baslar.
Size garip gelebilir AMA hic dikkat ettiniz Mİ? onceden sokakta kavga
Eden
cocuklar, birbirlerini tehdit ederken: "Seni babama soyluyceemmmm..."
Derlerdi.
Son donemlerde bu sozun yerini NE aldi...? Evet bildiniz...
"Seni anneme soyluyycemmm..."
Ozellikle erkek cocuklar icin "anneye soyleme" durumu bence
Tehlikeli.
Neden...?
Birincisi; babanin, yasamin bir parcasi olmamasina isaret eder.
İkincisi; erkek cocugun, baba figuruyle yeterince muhatap
olmamasindan
dolayi, yani ozdesim kuracagi, benzemeye calisacagi bir yakin baba
iliskisi
olmamasindan dolayi, anneyi "benzeme nesnesi" olarak kullanmaya
baslamasi
anlamina gelir.
...NE demek bu "anneyi benzeme nesnesi olarak gormeye baslamasi"
Durumu?
Annelere benzeyen erkek cocuklarin cogalmasi demek...! Bu tehlikeli
Sevgili babalar.
Dikkat ediyor musunuz? Son on yildir duygusal, her seye aglayan,
Olaylar
karsisinda asiri duygusal tepkiler veren delikanlilarin sayisinda
cogalma
Oldu. Universite ogrencisi genc erkekler, kendilerini "ben cok
duygusalim"
Diye tanimlamaya basladi. Halbuki bu ozellik, ayni yastaki kiz
cocuklarina
ozgu bir tavirdir. Herhangi bir zorluk oldugunda genel beklenti
kizlarin
uzulup aglamasi; erkeklerin de aglayan insanlari teselli etmesidir.
Ya
da
Olaya daha sagduyulu, daha akilci bir cerceveden bakmasidir.
Ne oldu DA isler bu noktaya dayandi?
Cok basit... Babalar, "baba" olamadilar...
Babalar, erkek evlatlarina ve kiz evlatlarina yeterince yakin
davranmadilar.
Babalar, para kazanmanin, onlarin fiziksel ihtiyaclarini doyurmanin
Asli
gorevleri oldugu duygusunu uzerlerinden atamadilar.
Babalar, cocuklarinin, kendileri icin kazanacaklari paradan daha cok,
baba
iliskisine, babanin sarilip opmesine, babayla oturup uzun sohbetler
yapilmasina ihtiyac duyduklarini bir turlu goremediler.
Ve... ve... yasam kosullari agirlastikca... evlerdeki paraya endeksli
ihtiyaclar arttikca... babalarin daha fazla calisip daha fazla para
kazanmalari gerekti... ve bu madde, bu materyal, bu fiziksel ihtiyaca
dayali malzeme, onlarin "varliklarinin" yerini almaya basladi...
hayal- Mesaj Sayısı : 548
Kayıt tarihi : 20/04/09
Yaş : 51
Nerden : bln
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz