YÜREK GÜCÜ

[hayal]

Yapacağımız bir eylem için cesaretli ve risk almaya hazırlıklı olmamız gerekir. Başımızı kaldırıp derin bir soluk alarak ileriye fırlamalıyız. Çünkü, cesur olmak başarılabilir; cesaretsizlik ise yeteneklere düşmandır. Cesarette coşku vardır. Kendimizi gülümseyen insanların selamlarıyla yoğrulmuş bir ortamda mutlu hissederiz.



Söylenmekle korkumuz, söylemekle cesaretimiz artar. Cesaretimiz oldukça izlerimiz uzaklara taşınabilir ve cesaretimizin çocuğu olarak başarıyı elde ederiz. Kokularını vadilere yayan çiçekleri aklımızdan çıkaramayız.



Değişmezsek gelişemeyiz. Yanlış yapma riskini göze alabilirsek, doğru yapma cesaretimiz olur.



Fırsatlar geldiğinde, onları tutabilme cesaretimiz bizim şansımızdır. Başarmanın en güzel yolu, o işi yapmaktır. Başlangıçta hata yapa yapa mükemmele ulaşacağız. Eksiklerimize bakıp yanlışlarımızdan korkmayacağız. Elimizden gelen çabayı göstererek, büyük doğrularımızla tanıştıracağız insanları.



Kendimize yapacağımız en büyük kötülük, kendimizi küçük görmektir. Kitaplar önümüzde ve beynimiz omuzlarımızın üzerinde bilmediklerimizi öğrenmemiz için duruyor.



Doğuştan getirdiklerimizle değil, çabalarımız, geliştirdiklerimiz ve eserlerimizle yükseliriz. Buluş yapar, lider olur ve insanlığa hizmet edersek üstün oluruz. Yine de bir bebeğe göre üstün olmayabiliriz; çünkü o bebek geleceğin büyük bir alimi olabilir.



Yetenek; isteyenin ve uğrunda uykularını feda edenlerin olur. Pişmiş armut kimsenin ağzına düşmemiş, hiçbir bebek de şair doğmamıştır.



Çok önemli insanların da cesarete ihtiyacı vardır. Mükemmeli başarmamız şart değil; harekete geçmemiz ve ısrarla girişimde bulunmamız gerekiyor. Başarmak, alkışlanacak çabalar sergilemektir. Çok istersek eğer, zorla elimizden tutulur ve hedefimize sürükleniriz.



Cesur olmak için, cesurmuş gibi hareket etmemiz, bütün irademizi bu amaca göre kullanmamız gerekir. İç durumumuzu, o andaki dış durumumuz belirlemektedir. Omuzlarımızı çökertip boynumuzu eğdiğimizde, yüzümüze üzüntülü bir görünüm verdiğimizde kendimizi güçsüz hissederiz. Omuzlarımızı kaldırıp derin bir nefes aldığımızda, kocaman bir gülümseyişle yumruğumuzu sıktığımızda ise kendimizi cesur ve güvenli hissederiz. Çünkü coşkulu yüz hali coşku duygusunun yayılmasını sağlar. Bedensel hızımızın artması, zihinsel hızımızı da arttıracak; vücut enerjimiz ve iç coşkumuz gelişecektir. Cesur olduğumuzda hareketlerimiz hızlanır ve fırtına gibi eseriz. Korku kafesinin içinde hür davranıp zıplayarak yürüyemeyiz. Lider insanlar, hayatı dans eder gibi yaşarlar.



İnsanlarla göz teması kurup gülümsediğimizde varlığımızı güçlü hisseder, onların da bizim gibi biri olduğunu algılarız. Gözlerine bakmazsak göremeyiz insanları. İçten ve dolu dolu gülümsediğimizde, bulunduğumuz ortamın çekim merkezi olur, mutluluğu yakalarız.



Korkularımız bizi güç merkezlerinden uzaklaştırır; güç merkezlerine yaklaştıkça da cesaretimiz artar. Dimdik gözlerine bakarak, içten bir tebessüm ve gür bir sesle söyleyelim adımızı. Kendimize güvenelim ve önemli biri olduğumuzu kabul ettirelim herkese. Bunu başardığımız kadar coşkulu ve cesaretli oluruz.



"Zamanı geldiğinde, çiçeklerin açmasını hiçbir düşman durduramayacaktır.”