Şok Anında Sabır
1 sayfadaki 1 sayfası
Şok Anında Sabır
"Nice sevmediğiniz şeyler vardır ki, o sizin için hayırlı olabilir. Ve nice sevdiğiniz şeyler de vardır ki, sizin için şerli olabilir" (Bakara, 2/216) ayeti, kişinin, kendisine isabet eden şeylerin zahiri yönüne bakıp aldanmaması konusunda çok önemli bir ölçüdür.
insan, ma'ruz kaldığı şeyin şok etkisinde kalıp, yanlış yorumlamalara girebilir. Efendimiz (sas): "Sabır, belanın ilk tosladığı andadır" buyurur. Demek ki, önemli olan musibetin isabet ettiği anda sabırlı olabilmektir. Mesela; annemizin vefat haberini duymak, ilk anda bizde şok etkisi yapacaktır. İşte böyle bir anda hiç birşey düşünmeden: "İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn=biz O'ndanız ve yine O'na döneceğiz" deyip ızdırabını bağrına gömmek gerçek sabırdır. Değilse meseleyi aklî, mantıkî planda çözüp; "ölüm herkes için geçerli, bu yaşta ölmeseydi ileride yine ölecekti. Öbür tarafta nasıl olsa beraber olacağız.." deyip, kalbde bir rahatlama ve inşirah hasıl olduktan sonra sabretmenin kıymeti ona göredir... Bu durum, sabrın diğer çeşitleri için de geçerlidir. Allah Rasulü (sas): "Mü'min'in her durumu süpriz ve şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum sadece mü'mine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu onun için hayırlıdır. Bir zarar gelse sabreder, bu onun için hayırlıdır" buyurur ki, burada insana sevap kazandıracak şeyin teslimiyet olduğunu vurgulamak istemiştir. Biz, inancımız gereği her şeye sabrederiz. Ve arkasından bir hayır zuhur ettiğinde de: " İhtimal Cenab-ı Hakk, bu hayrın doğmasına bizim sabrımızı vesile yapmıştır.." deriz. Bu, aynı zamanda bir sabır kahramanı olmanın da emaresidir
insan, ma'ruz kaldığı şeyin şok etkisinde kalıp, yanlış yorumlamalara girebilir. Efendimiz (sas): "Sabır, belanın ilk tosladığı andadır" buyurur. Demek ki, önemli olan musibetin isabet ettiği anda sabırlı olabilmektir. Mesela; annemizin vefat haberini duymak, ilk anda bizde şok etkisi yapacaktır. İşte böyle bir anda hiç birşey düşünmeden: "İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn=biz O'ndanız ve yine O'na döneceğiz" deyip ızdırabını bağrına gömmek gerçek sabırdır. Değilse meseleyi aklî, mantıkî planda çözüp; "ölüm herkes için geçerli, bu yaşta ölmeseydi ileride yine ölecekti. Öbür tarafta nasıl olsa beraber olacağız.." deyip, kalbde bir rahatlama ve inşirah hasıl olduktan sonra sabretmenin kıymeti ona göredir... Bu durum, sabrın diğer çeşitleri için de geçerlidir. Allah Rasulü (sas): "Mü'min'in her durumu süpriz ve şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum sadece mü'mine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu onun için hayırlıdır. Bir zarar gelse sabreder, bu onun için hayırlıdır" buyurur ki, burada insana sevap kazandıracak şeyin teslimiyet olduğunu vurgulamak istemiştir. Biz, inancımız gereği her şeye sabrederiz. Ve arkasından bir hayır zuhur ettiğinde de: " İhtimal Cenab-ı Hakk, bu hayrın doğmasına bizim sabrımızı vesile yapmıştır.." deriz. Bu, aynı zamanda bir sabır kahramanı olmanın da emaresidir
hayal- Mesaj Sayısı : 548
Kayıt tarihi : 20/04/09
Yaş : 51
Nerden : bln
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz