Gerçek Dost
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Gerçek Dost
Gerçek Dost
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Bir tanesi çok kurnaz, atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi.
Bir gün kurnaz olan arkadaş, diğer arkadaşının yanına giderek, işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu ona hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir.
Bir süre sonra kurnaz olanı yine arkadaşının yanına gider ve onun evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister.
Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez. Fakat aralarında o kadar kuvetli bir sevgi vardır ki; arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.
Zaman içinde saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir… (Ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek) Arkadaşının iş yerine gider ve çalışmak için iş ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yine de arkadaşına kızamaz.
Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilâç alamadığını, söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilâçları alir ve adamcağıza verir. Kısa bir zaman sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını ona bırakmıştır. Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna kırgınlığından dolayı dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir.
Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın, çok aç olduğunu söyler ve yemek ister. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır ve karnını doyurur. Kimsesi olmadığını öğrendiği kadına, kendisinin de yalnız olduğunu söyler ve; “ Bu evde birlikte yaşayalım. Sen ev işlerini ve yemekleri yaparsın.” der. Yaşlı kadın kabul eder.
Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki;” Böyle bir kıza nasıl ulaşacağım? Benim hiç tanıdığım yok der. Yaşlı kadın, ona uygun bir kız tanıdığını ve eğer tanışmak isterse tanıştırabileceğini bildirir.
Görüşmeler sonunda evlenmeye karar verirler ve düğün davetiyeleri bastırılır. Bizimki kırgın olduğu halde çok samimi olduğu eski dostunu yine de unutmamıştır... Biraz da geldiği konumu görmesi açısından, samimi arkadaşına da davetiye gönderir.
Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek isteğiyle mikrofonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; “ Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi. Elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim. Çünkü biz gerçek dosttuk, onun üzülmesini istemedim. İşlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kenisinden iş istedim. Bana iş vermedi. Çok üzüldüm, ama yine de arkadaşıma kızamıyorum. Çünkü biz gerçek dosttuk.”
Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha fazla dayanamaz, mikrofonu alır ve başlar konuşmaya; “ Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı. İşlerim bozulduğu için kendisinden para istedim. Bütün parasını bana verdi. Sonra onadan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını istememin nedeni, o kadının arkadaşıma lâyık olmamasıydı. Çünkü o kadın bir hayat kadınıydı. Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu şekilde kurtardım. İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi. Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim. Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek üzereydi. Onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi. Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kişi benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesi için ben ikna ettim. Her şey senin içindi....”
Hikayenin anafikri: İnsan dostu için yaptıklarını mecbur kalmadıkça açıklamaz.
Tüm yakınlık duyduklarınıza bir de bu gözle bakın. Siz farketmeden sizin için kimbilir neler yaptılar.
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Bir tanesi çok kurnaz, atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi.
Bir gün kurnaz olan arkadaş, diğer arkadaşının yanına giderek, işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu ona hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir.
Bir süre sonra kurnaz olanı yine arkadaşının yanına gider ve onun evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister.
Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez. Fakat aralarında o kadar kuvetli bir sevgi vardır ki; arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.
Zaman içinde saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir… (Ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek) Arkadaşının iş yerine gider ve çalışmak için iş ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yine de arkadaşına kızamaz.
Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilâç alamadığını, söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilâçları alir ve adamcağıza verir. Kısa bir zaman sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını ona bırakmıştır. Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna kırgınlığından dolayı dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir.
Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın, çok aç olduğunu söyler ve yemek ister. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır ve karnını doyurur. Kimsesi olmadığını öğrendiği kadına, kendisinin de yalnız olduğunu söyler ve; “ Bu evde birlikte yaşayalım. Sen ev işlerini ve yemekleri yaparsın.” der. Yaşlı kadın kabul eder.
Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki;” Böyle bir kıza nasıl ulaşacağım? Benim hiç tanıdığım yok der. Yaşlı kadın, ona uygun bir kız tanıdığını ve eğer tanışmak isterse tanıştırabileceğini bildirir.
Görüşmeler sonunda evlenmeye karar verirler ve düğün davetiyeleri bastırılır. Bizimki kırgın olduğu halde çok samimi olduğu eski dostunu yine de unutmamıştır... Biraz da geldiği konumu görmesi açısından, samimi arkadaşına da davetiye gönderir.
Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek isteğiyle mikrofonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; “ Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi. Elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim. Çünkü biz gerçek dosttuk, onun üzülmesini istemedim. İşlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kenisinden iş istedim. Bana iş vermedi. Çok üzüldüm, ama yine de arkadaşıma kızamıyorum. Çünkü biz gerçek dosttuk.”
Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha fazla dayanamaz, mikrofonu alır ve başlar konuşmaya; “ Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı. İşlerim bozulduğu için kendisinden para istedim. Bütün parasını bana verdi. Sonra onadan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını istememin nedeni, o kadının arkadaşıma lâyık olmamasıydı. Çünkü o kadın bir hayat kadınıydı. Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu şekilde kurtardım. İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi. Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim. Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek üzereydi. Onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi. Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kişi benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesi için ben ikna ettim. Her şey senin içindi....”
Hikayenin anafikri: İnsan dostu için yaptıklarını mecbur kalmadıkça açıklamaz.
Tüm yakınlık duyduklarınıza bir de bu gözle bakın. Siz farketmeden sizin için kimbilir neler yaptılar.
efekoylu- Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 19/04/09
DOSTLUK ÜZERİNE
Serüvendir yasamak; Ne getirir , ne götürür belli olmaz, Bir gün ağlar,bir gün gülersin. En umutsuz anında; Yaslar süzülürken yanaklarından, Birden donuverir hatırladığında, Işığın olur , karanlıkları delersin. Ya da katılırken kahkahalarla, Yüzünde açan gülleri göstermek istediğin, Belki yanıbaşında belki çok uzaklarda, Ama bir yürek atisi kadar yakındır sana. Kasvetli bir sabaha merhaba dediğinde gülerek, Ya da düz yolda tökezlediğinde, Elerini avuçlarında hissedersin. Çoğu zaman yalnızsındır kalabalıklarda; Sahte gülücüklere sahte gülücüklerle karşılık verirsin. İlişkiler vıcık vıcık, Menfaat, ihanet, riya vardır hep etrafında, Tiksinirsin... Hani bazen manasızdır yasamak; Ot gibiyim der dalar gidersin, Bir film şeridi gibi geçerken yasadıkların, Bir iki kareye takılır gözlerin, O karelerden sevgi akar damarlarına , Birden canlanır , dirilir , güçlenirsin. Dört elle sarılırsın sonra hayata, Meydan okursun , kafa tutarsın, Dünyayı sırtlayıp gidesin gelir, Ben de buradayım dersin. Bir kucak açarsın Kolların dünyayı sarar, Bir gülümser,içinde çiçekler açar, Yüreğinde mevsim ilkbahar olur. Yanında yüksek sesle düşünür, En mahrem sırlarına ortak edersin. Kimi zaman kalbini kırdığın, Kimi zaman gönlünü aldığın olur, Almadan veren,çağırmadan gelen,vedasız gidendir Gün olur araya yollar,yıllar girer, Ama hep taze sımsıcaktır anılar, Hatırlayınca gülümsersin. Korkmazsın... Buz üzerine yazılı değildir yitip gitmez, Onunla alıp verdiklerin, Bilirsin, O benim " CAN DOSTUM " dersin....
hayal- Mesaj Sayısı : 548
Kayıt tarihi : 20/04/09
Yaş : 51
Nerden : bln
Geri: Gerçek Dost
Bizim sözümüz
dosta tatlı
düşmana kurşundur
namerte hançer
merte candır
canımız dosta feda
düşmana beladır
dostluğumuz yücedir
ne alınır ne satılır
dosta tatlı
düşmana kurşundur
namerte hançer
merte candır
canımız dosta feda
düşmana beladır
dostluğumuz yücedir
ne alınır ne satılır
tek kelimeyle harika bir hikaye insallah ALLAIM BIZLEREDE BÖYLE DOSTLAR KARSIMIZA CIKMASINI NASIP EDER
tskrler paylasim icin devamini bekliyoruz abicim
hayal- Mesaj Sayısı : 548
Kayıt tarihi : 20/04/09
Yaş : 51
Nerden : bln
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz