Aydede`ye Mektuplar 6

[hayal]

aydede`ye mektuplar – 4

01 aralık 2008

merhaba aydede.
dün Cennet ‘e bir bebek daha getirdiler.henüz hayatın ne olduğunu anlamaya fırsat bulmadan umudunu dalından koparır gibi minicik aklını başından almışlardan kaçar gibi geldi.ve amca , teyze diyeceklerinin elinde kaldı minicik başı.bizim buralarda çokça karşılaşmamıza rağmen hala alışamadık bu tarz ölümlere.aslında ölüme karşı çıktığımız yok.elbet bir gün senin yanına geleceğiz.ama henüz hayatı bir kez bile görmeye fırsatı kalmadan senin yanına dönen minik bedenlere de üzülüyoruz yine de.ismi nedir bilmiyoruz.kendisine isim vermeye zamanımız olmadı.sen bizim yerimize ona ‘ melek ‘ der misin..

***
bu gün haberlere bir ağabey çıktı.bir tekerlekli sandalyede çıktı karşımıza.şerefli ve gururlu.ve vücudunun yarısını gözünü kırpmadan verdiği bu vatanın adını minik oğluna isim takmış.belki de yaşadıklarına bir sitem olsun diye.ve hikayesini dinledik.ve biraz daha öfke kıpırdanması yaşadık.o kendisine takılan ‘ Gazi ‘ unvanını pek kabul etmiyor gibiydi.çünkü ona göre ‘ Gazi ‘ unvanını elde edebilmek için savaşması gerektiğini düşünüyordu.ve anlattıklarına bakarsak, oğluna bile ismini verdiği vatanını korumak için yola düştüğünde , bedeninin yarısını feda ettiği vatanı kendisine kendisini savunması için silah bile vermemişti.yok yok silahı çok sevdiği için değil.ama ne yazık ki dünyamızda kötü insanlardan kendimizi savunmamız için kullanmak zorunda kalıyoruz o silahı.ve o ağabey silahsız olarak kendisini savunmak zorunda kaldığını anlattı.beraber , bu vatanı savunmak için düştüğü yola çıktığı arkadaşlarının gözünün önünde bir avuç insana benzeyen canavar tarafından öldürüldüğü ve kendisinin 7 tane kurşun yedikten sonra ölü taklidi yaparak kurtulduğunu anlattı.ve gözleri doldu bir kez daha.ve bu olay olalı tam 15 sene geçtiğini söyledi.ama onu izlesen sanki 1 dakika önce olmuş gibiydi.bedenin yarısını verdiği vatanının ismini koyduğu oğlunu sarılıp öptü kameraların karşısında.ve onu bu hale getirenleri hala inatla yakalamayan ve hala bizleri kandıranlar da onu izledi.içten içe ağladık hep birlikte…

***
orda da futbol var mı aydede.orda da herkes birbirini öldürür mü futbol maçlarından sonra..yok mu..ne güzel..dün burada bir kız çocuğu, futbol maçından sonra iki üç tane kendini bilmezin birbirlerine attığı taşlar yüzünden bir gözünü kaybetti.hayata tüm masumluğuyla bakarken artık tek gözü ile bakmak zorunda kalacak.ve belki de onun için üzücü olan tek şey şimdilik gözündeki yaranın kendisine verdiği acı.ve ileride genç bir kız olduğunda hayata , hayallerine tek gözü ile bakmak zorunda kaldığı için her gün binlerce kez üzülecek.ve kendisini bu hale getirenlerin zevk almak için oynadıkları futboldan nefret edecek.nerede bir futbolcu görse nefretini kusacak.belki de..

***
bu gün bir mail geldi bana.bir amca oğlunu göndermiş askere.ve geri dönecek mi meçhul diyor mailinde.başbakan amcaya yazmış bu maili ve bizlerle de paylaşmış.mailinde başbakan amcanın sapasağlam olduğu halde askere gitmemek için sahte rapor alan oğullarından bahsetmiş.ve belli ki epey ağlamış.adalet nerede diye isyan etmiş.ve eklemiş, ben oğlumu askere yollamaktan korkmuyorum , gidip dönmeyeceğini bilsem yine gönderirim ama başbakan da göndersin demiş.bunu duyan var mıdır acaba bizi yönetenlerin arasında.ya da duysa da bir işe yarar mı.aydede Cennet ‘te de askerlik var mı.orda da melekler göz göze ölürler mi..

***
çalıştığım iş biraz garip bir iş.adalet dağıtmaya çalışıyoruz adalet olmayan bir yerde.bundan birkaç yıl önce iki kendini bilmez iki arkadaşı gasp etmişlerdi ve geçen gün duruşmaları bitti.100 seneye kadar hapis cezası aldıklarını öğrenince duruşma salonunu birbirine kattılar.bize niye bu kadar ceza verdiniz biz bir şey yapmadık diye.acaba diyorum benim adalet anlayışım yanlış mı.benim bildiğim suç işleyen ceza görür.değil mi.yanlış mı bilmiyorum.ve şimdi o iki kendini bilmez işledikleri suçtan dolayı ceza aldılar diye ortalığı birbirine kattılar.acaba diyorum o iki kendini bilmezin gasp ettikleri insanlar mıydı suçlu olanlar.gasp edildikleri için…

***
az sonra okuyacaklarını hiç yazmak istemezdim.ama yazmadan edemedim.bu gün bir haber okudum.ve insanlığımdan utandım bir kez daha.bir kaç insana benzeyen canavar polis kıyafeti giyerek bir gece kulubüne girmişler ve bir genç kadını saçlarından sürükleyerek zorla dışarı çıkartmışlar ve bir yere götürerek saatlerce ırzına geçmişler!!..aydede sizin oralarda bana da yer var mı..acaba diyorum ölümü erkene almanın bir yolu var mı.biliyorum intihar etmek ve ölümü istemek çok günah.ama eğer bir insana bunları yapanlar da insan ise ve bu dünyada nefes alıyorlarsa ve ben de insan olarak onlarla aynı dünyada nefes alıyorsam ben onlarla aynı dünyada insan olarak yaşam istemiyorum.var mı bana da oralarda bir yer…

***

bütün çocukları ve gençlerimizi emanet ediyoruz sana..onlara hep güzelliklerden bahset bizim için.şehit ağabeylerimize selam söyle melek ablalar ellerinden öpsün bizim için.ve onlara birer gül ver.biz onları çok ama çok seviyoruz ve dualarımız hep onlarla.buralarda güzel bir şiyler olursa bir gün o günü altından çerçeve yapar ve sana yollarım ben.kendine ve çocuklara iyi bak.iyi geceler aydede.ben yine yazarım sana.şimdilik hoşçakal.

**

özkan köse

[hayal]

Aydede`ye Mektuplar 3 ( Bu Ülkede )
aydede`ye mektuplar – 3

04 eylül 2008

merhaba aydede.
bayram bitti artık.gün geçtikçe fakirlerin daha da fakirleştiği ,zenginlerin daha da zenginleştiği bir ülkenin bir bayramı daha bitti.sonuçta ne mi oldu.bu ülkenin halkının zaten çok öncelerden bitmiş olan bayramı bitti.

***
üç gün boyunca ülkeyi yöneten politikacılarda ne mi değişti.birbirlerini ekarte etmek isteyen politikacıların birbirlerine söylediği sözler değişti. giydikleri kendilerini güzel bir insan gibi gösteren pahalı kıyafetlerin rengi değişti.bindikleri otomobillerin geçtiği yollarda kendilerini izleyen insanların bakışları aynı kalsa da insanların yerleri değişti.politikacıların kendilerini izleyen ve biçare gözlerle kendilerinden medet uman insanlara bakışları değişti.sahtekarlıklarının isimleri değişti.temsil ettikleri insanların haklarını savunmaları gerekirken birbirlerine söyledikleri sözleri söylerken ki sıraları değişti.kendilerine uzatılan mikrofonlara söyledikleri sözleri söylerken sahtekarca gülümsemelerinin süreleri değişti.ve ceplerindeki paraların miktarı değişti.

***
üç gün boyunca ülkemize düşman olanlar ülkelerde ne mi değişti. ülkemize düşmanlıklarının rengi değişti.düşmanlıklarının kızıllığının koyuluğu değişti.ülkemize müdahale etmeye çalışan ülkelerin ülkemizde dost göründükleri insanlar ile konuştukları konuları konuşma süreleri değişti.ülkemiz politikacılarına gösterdikleri sahte dostlukların rengi değişti.sahtekar dostluklarının kızıllıkları daha da kızıl oldu.resmen olmasa da açıkça düşmanımız olduklarını belli ederken ülkemizi yöneten insanların bizlere düşman ülkeleri dost gibi göstermeye çalıştıkları kulvarlar değişti. Halkın emeği ile bir yerlere gelen politikacıların kendi ceplerini doldurmaya çalışırken dost gibi gösterdikleri düşmanlarla nasıl bir araya geldiklerini anlatan sözcüklerin sırası değişti.ve o politikacıların bir protokol gösterişindeki yerleri değişti.

***
üç gün boyunca neonlu ışıklar altında sahte gülücükler gösteren sanatçılarda de mi değişti.bayram dolayısıyla sahne aldıkları gösteriş mekanlarında kendilerini izlemeye gelen insanların sayısı değişti.kendilerini izlemeye gelen insanlar bunca sorunları arasında biraz da olsa moral bulmaya çalışırken göstermelik birkaç söz ile kandırılmalarını alkışlamalarının süresi değişti.gençlerimize örnek olma kandırmacasıyla ülkeyi günden güne kötü bir yola iterlerken vergi kaçırma yarışında hedefe ulaşma yolundaki yerleri değişti.göstermelik dualar ile kendilerini takdir ettirmeye çalıştıkları insanları göz göre göre kandırırlarken aslında ne kadar günah işlediklerinin farkında olmadan işledikleri günahların sayısı değişti.ve utanmamalarının yüzlerine getirdiği solgun rengin yüzlerinde oluşturduğu katmanı değişti.televizyon programlarında boy göstererek olmayan akılları ile insanlara akıl dağıtırken aslında ne kadar komik bir duruma düştüklerinin farkında olsalar da bunu görmezden gelmelerinin boyutu değişti.

***
bir topun peşinden koşarak halkın emeğini spor adı altında yiyenlerde ne mi değişti.avrupa arenası ismi verilen soytarılık sahnesinde bir topun peşinde 1,5 saat koşarak milyonlarca YTL kazananların kazandıkları paraların miktarı değişti.bayramın ne olduğunu bilmeden sabah akşam çalışan insanların günde kaç saat çalıştıklarını unutarak sadece ekmek parasına talim etmeyi gururlarına sindirmiş olan insanların karşılarına 1,5 saatlik sahte bir gösteri ile çıkarak sadece alacakları paraları düşünüp ne olursa olsun kendilerini izleyerek moral bulmaya çalışan insanların onurlarını hiçe sayarak milyonlarca YTL yi ceplerine indirenlerin utanmazlıklarındaki boyut değişti.ve onları destekleyen gizli güçlerin onları desteklerken asıl amaçları olan kendi ceplerini düşünmelerinin koyuluğu değişti.soğuk hava şartlarına rağmen bayramın ne olduğunu unutarak oyun oynaması gereken küçücük bedenlerin çocukluklarını ne zaman ele alacaklarını unutup erteleyerek ekmek parası peşinde koşup insanlıklarını kaybederken, iki renkten oluşan milyonlarca YTL lik formalar altında soytarılık yaparak ceplerine indirdikleri milyonlarca YTL yi unutup amaçlarının sadece sahaya çıkmak olduğunu düşünenlerin banka hesaplarının kabarmaları değişti.


***
ülkemizi milliyetçilik adı altında savunur görünürken aslında en büyük kötülüğü yapanlarda ne mi değişti.ülkemizi satmaya kalkanların kurdukları bir örgütün ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırlarken, binlerce bebek katili olan bir caninin bu örgüt ile bağlarının boyutu değişti.onlarca askerin zamanında bir canin peşinde koşarken şehit olduğu bu ülkede, peşinde onlarca askerin şehit verildiği bu caninin , milliyetçilik adı altında canilik yapan insanlar hakkındaki bilgilerinin koyuluğu değişti.ve bu caninin hala yaşamasına izin veren kanunları çıkaran dost görünümlü düşmanlar ile yapılan iş birliklerinin adı değişti.bu halkı yüz üstü bırakmayı hayatlarında hobi yapan insanların bu halkın karşısına geçerek yüzsüzce yaptıkları açıklamaların tarihi değişti.milliyetçiliğin adı değişti.

***

bu bayram ne mi değişti.bu bayram bu ülkede göz göre göre şehit olan gençlerin şehit olduklarından bu güne kadar geçen zaman değişti.bir lokma ekmek için akşama kadar çalışan ve sonunda o bir lokma ekmeği yemeye hali kalmayan insanların bu ülkeye bakış açısı değişti.bu ülkeyi yönetenlerin giydikleri kıyafetlerin iç ceplerinde duran banka hesap cüzdanlarındaki miktarlar değişti.

***
bu bayram ne mi değişti.bu ülkenin umutsuzluğunun koyuluğu değişti.

***

bütün bayramları sana emanet ediyoruz.bayramlarımıza iyi bak aydede.çünkü elimizde kalan tek şey o kaldı.Allah a şükür ediyoruz ki ülkemize düşman olanlar ile aynı anda kutlamıyoruz bu bayramı.yoksa bayramımızı da elimizden almaya çalışırlardı.iyi geceler aydede.ben yine yazarım sana.şimdilik hoşçakal.


**

özkan köse

[hayal]

Aydede`ye Mektuplar 2 ( Bayram )
30 eylül 2008

merhaba aydede.
bu gün bayram.öncelikle senin ve bütün meleklerin bayramınız kutlu olsun.büyüklerin ellerinden , küçüklerin gözlerinden öperim bol bol.umarım bir dahaki bayrama daha güzel bir şekilde gireriz

***
ülkemizde de bayram var evet.ama bu bayram şehit ailelerinin aklında bile değil.çünkü onlar bayramın ne demek olduğunu biricik evlatlarını kaybettiklerinde unuttular.ve de onların asıl isyanı evlatlarının yitip gitmesi değil,evlatlarının yitip gitmesine göz yumanlara.bir şehidin kanına bu güzel ülkede bu ülke halkını hiçe sayarak yaptıklarını sığdırarak yaşamaya çalışanlara.ülkeyi savunmak adına önden camı kırıp sonra camcıyı çağırıp camı yaptırmaya çalışanlara.meydanlarda ahkam keserek ,tribünlere oynayarak bu ülkeyi milliyetçilik adı altında sevdiğini gösteren ama baş başa kaldıklarında bu ülkeyi nasıl satabileceklerini düşünenlere. bu bayrak altında yaşayan yetmiş milyon insanı birbirine düşürerek rant ağlamaya çalışanların gece yastıklarına başlarını koyarken vicdanları sızlamayanlara.bütün şehitlerin ruhları şad olsun diyerek,iki gün şehit ailelerini ziyaret ettiklerinde her şeyin çözüldüğünü sanıp bu milleti kandırmaya çalışanlara..

***
ülkemizde de bayram var evet.ama bu bayram doktor muayenesi hatası sonucu evlatlarını,sevdiklerini kaybedenlerin bayramı değil.çünkü onlar artık bayramın ne olduğunu bilmiyorlar artık.onların isyanı, yanlış teşhis ve tedavi sonucu onlarca yüzlerce insanın hayatını elinden çalan insanlara.o insanlara madalya takarken,dünya çapında büyük unvanlar kazandırırken o unvanı o katillere verenler göğüsleri dimdik milletin içinde yürüyenlere.dünyanın hiçbir ülkesinde suçlular cezasız kalmazken bizim ülkemizde madalya verilen doktor kimliği adı altında dolaşan ve insanlar için hayatlarını adayan binlerce dürüst doktorlarımızın adını lekeleyen katillere.

***
ülkemizde de bayram var.ama açlık içinde yaşayan insanlara değil. çünkü o insanlar bir ekmek parası kazanmak için günün yirmi dört saati çalışmak zorundayken bayramın ne olduğunu çoktan unuttular.o insanların isyanı,kendileri bir ekmek parası için hayatlarını ortaya koyarken bir buçuk saatlik futbol isimli bir oyundan trilyonlar kazananlara.ve bu ülkede konuşulması gereken onlarca konu varken hepsini es geçip o trilyonlar kazananları haber yapanlara.sanatçı kimliği ile öne çıkarak Türk toplumunu dünyaya rezil eden iki kadının birbirlerine hareket etmesini manşet yapanlara.asıl görevleri bu ülkeye en iyi şekilde yönetmek olanların ,ülkeyi yönetmek yerine kişisel çıkarları için birbirlerine sataşmaların ve bu halkı unutmalarına..

***
ülkemizde de bayram var.ama göstermelik bayramdan başka bir şey değil artık.her gün kaç kişinin öldüğünü konuşan bir ülkede,bu gün dolar Türk lirasını ne kadar geçtiği,paranın dövize mi yatırsam altına mı yatırılması gerektiği konularının ön planda olduğu bir düzen içinde bayram anlamını yitirmiş demektir.


***
her şeyin eskiden güzel olduğunun kafalara yerleştiği bu ülkede bu Ramazan ayı da eski de kaldı.bir daha ki Ramazan ayında umarım daha güzel şeyler görürüz.

***

bütün çocukları sana emanet ediyoruz.onları anlayabilen ve geleceklerini kurtarabilecek tek dostumuz sen kaldın.onlara çok iyi bak.ve ne olursa olsun bayramlarının çalınmasına izin verme.iyi geceler aydede.ben yine yazarım sana.şimdilik hoşça kal..

özkan köse

[hayal]

Aydede`ye Mektuplar 1
aydede`ye mektuplar - 1

merhaba aydede.

bu gün biraz daha anladık, bu ülkede çocuklardan çok siyasetin önemli olduğunu.ve siyaset varsa işin içinde çocukların balonlarının renginin hep siyah beyaz olduğunu.


***

oysa çocuklar hep hayatı renkli görür diye öğrenmiştik ilkokul sıralarında.ve ilkokul sıralarına renkli kalemlerle çizilen masum resimlerde hep mutluluk yansımaları olurdu.` bak bunu ben çizdim ` diyerek sahip olduğu küçük dünyayı kurtaran kahramanlar vardı küçücük sıralarda.ve şimdi onlar büyüdü.


***

biz siyaseti insanların görüş açılarının toplandığı bir agorada kutsal bir tartışma olarak bilirdik hep.kim olursa olsun düşüncesini açıkladığında diğerlerinin ayakta alkışladığını sanırdık.ve o ayakta alkışlanmanın sonunda da toplum için, toplumu oluşturan insanlar için güzel bir şeyler planlandığını göreceğimizi bilirdik.ister sağdan gitsin ister soldan gitsin her insanın aynı yere gittiğini düşünürdük.ama bir şeyi düşünmeyi hep unuttuk.bu ülkede ya sağdan gidersin ya soldan.ve aranızda bir perde olur mutlaka.yalan dolan perdesi.


***

sevgili aydede.mübarek ramazan ayı bitmek üzere.inanclı insanların inanclarını biraz daha arttırdığı güzel bir ay bitmek üzere.iftar sofralarının başında geçen güzel dakikalar ve niceleri.bir dahaki ramazan ayında daha güzel şeyler görmek istiyoruz.yine senin güzelliğinle.şimdiden hayırlı olsun.umarız bir daha ki ramazan ayında haksızlıkların son bulduğu,insanları kandırmanın bir diğer adının siyaset olmadığı,küçücük çocukların isimlerini kullanarak bir yerlere gelmeye çalışan ve bunu yaparken insanların gözünün içine utanmadan bakanların azaldığı bir ramazan görürüz inşallah..


***

bütün çocukları sana emanet ediyoruz.onlara çok iyi bak.ve ne olursa olsun kalplerinden güzelliklerin çalınmasına izin verme.iyi geeler aydede.ben yine yazarım sana.şimdilik hoşçakal.


***

28 eylül 2008

özkan köse